Alışveriş sepetiniz boş!
KETOJENİK
BESLENME
Ketojenik beslenme, vücudun enerji ihtiyacını karşılamak
için geleneksel olarak kullanılan karbonhidrat yerine, yağları temel enerji
kaynağı olarak kullanmayı amaçlayan bir beslenme yaklaşımıdır. Bu beslenme
şekli, ketozis adı verilen bir metabolik durumu hedefler. Ketozis, vücut
yeterli miktarda karbonhidrat almadığında ve glukoz (şeker) kullanılamayacak
kadar az olduğunda yağların parçalanarak enerji üretimi için kullanıldığı bir
durumdur.
Ketozis Nedir?
Ketojenik beslenmenin amacı, ketozis adı verilen bu duruma
geçmektir. Ketozis, vücudun enerji üretimini temel olarak yağlardan sağladığı
bir durumdur. Bu süreç, kilo verme, kan şekerinin stabilizasyonu, enerji
seviyelerinin artırılması ve bazı nörolojik durumların tedavisinde yardımcı
olabilecek potansiyel faydalar sağlayabilir.
Ketozis, yağlar metabolize edildiğinde ortaya çıkan keton
cisimlerinin kan dolaşımında arttığı bir durumdur. Normalde, vücut glikozu
enerji olarak kullanırken, yeterli miktarda glukoz mevcut değilse veya
kullanılamıyorsa (örneğin karbonhidrat alımı sınırlıysa), vücut yağları
parçalayarak keton cisimleri üretir. Bu keton cisimleri, enerji üretimi için
beyin dahil birçok hücre tarafından kullanılabilir.
Ketozis durumu, kilo kaybını teşvik etmek, kan şekerini
kontrol altında tutmak, nörolojik hastalıkların yönetimini desteklemek ve
enerji seviyelerini artırmak gibi çeşitli potansiyel faydalar sağlayabilir.
Ancak ketozis, uzun süreli olarak devam ettiğinde veya aşırı düşük karbonhidrat
alımıyla beraber tüketildiğinde bazı sağlık riskleri de taşıyabilir. Bu
nedenle, ketozis durumuna geçmeden önce bir sağlık profesyoneli ile danışmanız
önemlidir.
Ketojenik beslenmenin
yararları:
- Kilo
Verme: Düşük karbonhidrat alımı ve ketozis durumu, yağ yakımını
artırabilir ve kilo kaybını destekleyebilir.
- Kan
Şekerini Kontrol Altına Alma: Düşük karbonhidrat alımı, kan şekerinin
regülasyonunu sağlar.
- Tokluk
Hissini Artırma: Yüksek yağ ve protein içeriği nedeniyle ketojenik
beslenme, tokluk hissini artırabilir, böylece daha az kalori tüketilmesine
yardımcı olabilir.
- Beyin
Fonksiyonunu Destekleme: Keton cisimlerinin beyin için alternatif bir
enerji kaynağı olarak kullanılır. Nörolojik hastalıkların tedavisinde
ketojenik diyet tercih edilir. Özellikle epilepsi tedavisinde kullanılan
bir yöntem olarak da bilinir.
Ancak, ketojenik beslenmenin bazı potansiyel dezavantajları
da vardır:
- Besin
Eksiklikleri: Sınırlı karbonhidrat alımı nedeniyle lif ve bazı vitamin
ve minerallerin eksikliği yaşanabilir.
- Uyum
Zorlukları: Karbonhidratların kısıtlanması, beslenme düzenini büyük
ölçüde değiştirir ve sürdürülemez olabilir.
- Yüksek
Yağ İçeriği: Yüksek yağ alımı, kolesterol seviyelerini etkileyebilir
ve bazı kişilerde kardiyovasküler riskleri artırabilir.
- Ketojenik
Grip: Ketojenik beslenmeye geçiş sırasında, vücut adapte olana kadar
halsizlik, baş ağrısı, bulantı gibi semptomlar yaşanabilir. Bu durum
"ketojenik grip" olarak adlandırılır.
Mevcut bir sağlık durumunuz veya ilaç kullanımınız söz
konusu ise ketojenik beslenmeye başlamadan önce mutlaka bir sağlık profesyoneli
ile görüşmenizi öneririz.
Ketojenik beslenme, genellikle yüksek yağ, düşük
karbonhidrat ve orta düzeyde protein içeren bir diyet içeriğine sahiptir.
Karbonhidrat alımı minimum düzeyde tutulur, bu da vücudu yağ yakmaya ve keton
cisimlerini üretmeye yönlendirir. Keton cisimleri, karaciğerde yağların
parçalanması sonucu oluşan ve enerji üretimi için kullanılan bileşiktir. Beyin
dahil olmak üzere birçok hücre, ketonları enerji kaynağı olarak kullanabilir.
Ketojenik diyet
içeriği nedir?
Yüksek Yağlı Besinler:
- Avokado
- Tereyağı
ve krema
- Hindistancevizi
yağı
- Zeytinyağı
- Fındık
ve tohumlar (badem, ceviz, chia tohumu, keten tohumu)
- Fatty
balıklar (somon, sardalya, uskumru)
- Peynir
çeşitleri (örneğin cheddar, mozzarella, parmesan)
- Yumurta
(tercihen organik)
Orta Düzeyde Protein İçeren Besinler:
- Tavuk,
hindi, ördek gibi kümes hayvanları
- Kırmızı
et (dana eti, kuzu eti)
- Deniz
ürünleri (karides, istiridye, midye)
- Yumurta
(protein ve yağ içeriği nedeniyle)
Düşük Karbonhidratlı Besinler:
- Yeşil
yapraklı sebzeler (ıspanak, roka, pazı, marul)
- Brokoli,
karnabahar gibi sebzeler
- Kabak,
patlıcan gibi sebzeler
- Mantar
- Biber
- Kuşkonmaz
- Lahana
ailesi sebzeleri (lahana, brüksel lahanası)
Ölçülü Tüketilebilecek Besinler:
- Yer
fıstığı, fındık, ceviz (dikkatli tüketilmeli çünkü karbonhidrat içerir)
- Yoğurt
(tercihen tam yağlı ve düşük karbonhidratlı)
- Yemiş
ve tohumlardan yapılan doğal fıstık ezmesi (etiket okunarak)
- Sebze
ve meyveler (bazıları düşük karbonhidratlıdır, ancak tüketim miktarına
dikkat etmek gerekir)
Dikkat Edilmesi Gerekenler:
- Ketojenik
beslenmede karbonhidrat alımını düşük tutmak önemlidir. Genelde günlük
karbonhidrat alımı 20-50 gram arasında olabilir, ancak bu miktar kişinin
metabolizması ve hedefleri doğrultusunda değişebilir.
- Lifli
besinlere önem vermek ve sağlıklı yağları tercih etmek önemlidir.